Bir zamanlar seni öyle bir yere koymuştum ki…
Ne söylenen laflara kulak verirdim, ne davranışlarını sorgulardım.
Toz konduramazdım sana.
Kırk kişinin dile getirdiği şeyi bile ben bir tebessümle geçiştirirdim.
Kalbimi senin dürüstlüğüne, samimiyetine, vefana mühürlemiştim.
Ama şimdi...
Bakıyorum sana, gözüm dolmuyor artık.
Sözlerin yankılanmıyor içimde.
Gülüşün bile yabancı geliyor.
Bir zamanlar seni temize çekmekten ellerim nasır tuttuysa,
Şimdi o ellerimle temizlemeye çalışıyorum içimde bıraktığın kiri.
Meğer ben seni olduğun gibi değil, olmak istediğim gibi sevmişim.
Meğer sen, sana duyduğum güveni hiç üstlenmemişsin.
İnsan en çok neye inanırsa, onunla imtihan olurmuş.
Ben seni insanlığınla, vefanla, dostluğunla tanımıştım.
Ama meğer ne vefa senin kitabında yer bulmuş,
Ne dostluk senin yüreğinde yer etmiş.
Şimdi seni anlat desen biri, sadece susarım.
Çünkü bazen kırgınlık değil, sessizlik daha ağırdır.
Ve artık şunu biliyorum:
Bir zamanlar toz konduramadıklarımdan, bugün içimi kirden arındırarak uzaklaşıyorum.
Temiz kalmak için...
Kübra Yılmaz
Yorum Yazın