Konya'da doğdum,Aydın'da büyüdüm.
Okula yürüyerek gider gelirdik çünkü korkacak bişey yoktu.Bir restoranda yemek yemek büyük bir olaydı.bilmezdim zaten,Hatta babam ablamla beni konyada pide salonuna götürmüştü ayağa kalkıp herkes bizim yediğimizden yiyor demiştim
Eve gelir gelmez okul kıyafetlerimizi çıkarıp Dışarıda oynamaya çıkardık, Akşam yemeği ailece yer sofrasında yenirdi.hata tahta kaşıklarımız vardı yetmediği zaman değişerek yenirdi, dedemin nenemin 4oğlu ve gelinleri torunları aynı çatı altında yaşıyorduk ben çok küçükken,çok odaları vardı dedemgilin evinde, pencereler yüklük kapılar desdilikler oymalı tahtadandı, yengelerimizede ana derdik, Özel sohbet diye bir şey yoktu, cep telefonu yoktu ama bolca sohbet vardı.
Televizyonların sadece tek kanalı vardı.Anne ve baba, dede, ebe saygısı vardı. Akşam yemeğinde annemin yaptığı yemek ne ise onu yerdik, kişiye özel yemek hazırlanmazdı. Herkes hoş karşılardı ve kimse evde aç kalmazdı. Şişede su yoktu, tesdiden kupadan içerdik (ve herkes sağlıklıydı
En sevdiğimiz ikram yufka üzerine tereyağı ve şekerdi (komşuların evlerinde daha da lezzetliydi Hiçbir şeyden korkmuyorduk. Hava kararana kadar oynardık... gün batımı eve gitme zamanımızdı (ve ebeveynlerimiz nerede olduğumuzu her zaman biliyordu). Biri kavga ettiyse, küslügümüz bir gün bile sürmez olayı unuturduk. Parklarda korkulacak kimseler yoktu. Çocuklar taciz edilmez, hayvanlara işkence edilmez, kadınlar sokak ortasında öldürülmezdi Komşu demek aile demekti, herkes birbirinin evine davet istemeden gider birlikte kahve içer sohbet ederdi.
Bunlar eski güzel günlerdi. Bugün birçok çocuk gerçek bir çocuk olmanın nasıl bir duygu olduğunu asla bilmeyecek. Çocukluğumu sevdim. Güzel zamanları ucundan yakaladık bizde
Yorum Yazın