ABD’nin Türkiye’den ithal edilen ürünlere %10 vergi getirmesi, doğrudan etkisi sınırlı olsa da dolaylı etkiler açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Konuya ilişkin 12punto’ya değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Duran Bülbül, bu vergilerin yalnızca ticari değil, siyasi ve stratejik bir anlam taşıdığını ifade etti: “Bu sadece bir vergi politikası değil, bir ekonomik işgal stratejisidir. ABD artık maliyetleri tek başına karşılamak istemiyor ve bu yükü diğer ülkelere dağıtma çabasında.”
"Türkiye’nin ABD’ye yaptığı ihracat hacmi, Çin ve Rusya gibi ülkelere göre oldukça düşük seviyede. Örneğin Türkiye’nin Rusya’ya yıllık ihracatı yaklaşık 3 milyar dolar civarındayken, Almanya’ya yapılan ihracat bu rakamın neredeyse 1,5 aylık karşılığına denk geliyor. Ancak Türkiye’nin Avrupa’ya gönderdiği ürünlerin bir kısmı, Almanya üzerinden ABD’ye tekrar ihraç ediliyor. Bu da dolaylı yoldan Türk ürünlerinin de vergi yükü altına girmesi anlamına geliyor." ifadelerini kullanan Bülbül, Türkiye'nin sanılanın aksine bu vergilerden korunmadığını ekledi: “Türkiye'nin ABD'ye doğrudan ihracatı sınırlı, ancak dolaylı olarak bu vergi yükü Türk mallarını da etkiliyor. ABD, bizi korumadı; aksine bu politikasıyla Türkiye’yi tamamen göz ardı etti.”
Bülbül’e göre ABD, Avrupa Birliği ülkelerini pazarlık masasına zorlayarak, kendi ürünlerini satın almaya mecbur bırakmaya çalışıyor ve bu yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik bir kuşatma politikası: “Bu yaklaşım, klasik neoliberal anlayıştan uzaklaşıldığını ve daha içe kapanık, korumacı bir modele geçiş yapıldığını gösteriyor. ABD'nin yıllardır savunduğu neoliberal sistem artık kendi içinde çöküyor.”
ABD'nin son dönem politikaları yalnızca ticari sınırlarda kalmıyor. Bu adımlar, küresel güç dengelerini sarsacak derinlikte. Prof. Dr. Duran Bülbül’ün ifadesiyle, ‘Bu bir vergi politikası değil, küresel bir işgal stratejisidir.’
Haber Kaynağı : 12punto
Yorum Yazın